Pek çok anne adayı bebeğinin sağlıkla dünyaya gelmesini diler. Ancak mutlu başlayan gebelik hikayeleri bazen istenildiği gibi sonuçlanamayab...
Pek çok anne adayı bebeğinin sağlıkla dünyaya gelmesini diler. Ancak mutlu başlayan gebelik hikayeleri bazen istenildiği gibi sonuçlanamayabilir. Buna örnek olan en önemli sorunlardan biri de dış gebelik.
Normal gebeliğe benzer belirtilerle gelişen dış gebelik, anne adaylarını "Bir daha çocuğum olmayacak mı?" gibi sorulara iterken, doğru teşhis ve tedaviyle dış gebelik problemi çözülebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Koray Özbay, dış gebelikle ilgili merak edilenler hakkında bilgi verdi.
Gebelik rahim dışında oluşuyor
Dış gebelik rahim dışında yerleşmiş gebelik olarak tanımlanır. Yani döllenmiş bir yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesine dış gebelik denmektedir. Döllenmiş olan yumurta herhangi bir nedenden dolayı tüplerden rahim boşluğuna kadar olan geçişini tamamlayamadığında dış gebelik meydana gelmektedir.
Belirtiler normal hamilelikle karışıyor
Dış gebelik belirtileri, düşükler, erken dönem normal hamilelik, apandisit, yumurtalık torsiyonu, yumurtalık kisti yırtılması, idrar yolu taşları, sindirim sistemi problemleri ve genital enfeksiyonlar ile benzediği için ayırıcı tanıda dikkatli davranılması gerekir. Adet gecikmesi, gebelik testlerinin pozitif olması, bulantı, kusmalar, memelerde hassasiyet normal gebelikte olduğu gibi dış gebelikte de görülür. Bu nedenle dış gebelik, anne adayları için en fazla normal hamilelikle karıştırılabilecek bir olgudur.
35 yaş üstü olmak da risk
Cinsel açıdan aktif olan her kadın dış gebelik riski altındadır. Ancak bu anlamda en belirgin risk faktörleri arasında anne yaşının 35 ve üstü olması, sigara kullanımı, düşük öyküsü, endometriozis hastalığı, sadece progesteron içeren doğum kontrol haplarının kullanımı, doğurganlık ilaçlarının kullanımı, anne adayının kısırlık ya da tüp bebek tedavisi görüyor olmak, rahim-yumurtalık iltihapları, başarısız tüp bağlama işlemi, karın içi cerrahi, spiral kullanımı ve tubal cerrahi vardır. Dış gebeliğin klasik klinik bulguları, alt karın ağrısı yani kasık ağrısı, vajinal kanama veya lekelenme, adet tarihinde gecikmedir.
Gebelik testiyle tanı
Dış gebelik sadece fiziksel muayene ile teşhis edilemez. Tanı için istenen beta-hCG ve progesteron düzeylerini belirleyen kan testleridir. Beta-hCG seviyeleri iki günlük sürede aynı kalıyor veya uygun oranlarda artmıyor ise ve 1500 üstü değerlerde vajinal ultrasonda gebelik kesesi görünmüyorsa dış gebelik düşünülebilir. Eğer beta-hCG iyi artış göstermiyor veya artmıyor ise tanı amaçlı küretaj da düşünülebilir. Dış gebeliğiniz olduğundan şüpheleniliyorsa zaman geçirilmeden bir kadın doğum uzmanına başvurulması ve bu tetkiklerin hızlıca yapılması gerekmektedir.
Beta-hCG hormonunun rolü
Gebelikte merak edilen konulardan biri de beta-hCG hormonudur. Pek çok anne adayı beta-hCG hormonu testi sonucuna göre hamile kaldığını bilir, ancak bu hormonun yüksek olması, o kişide gebeliğin rahim içinde olduğunu göstermez. Dış gebelikte de beta-hCG hormonu yüksek gelebilir. Dış gebelik tespitinde sadece bir kez beta-hCG testi yapmak yeterli değildir. Bu testin 2 gün arayla tekrarlanmasıyla birlikte ultrasonografi ile dış gebelik olup olmadığı denetlenmelidir.
Enjeksiyonla dış gebelik tedavisi
Dış gebelik tespit edildiğinde üç tür tedavi yaklaşımı olabilir. Uygun kişilerde bekleme yolu seçilebilir. Hastanın durumu dengeli ve uygun şartlar mevcut ise "Metotreksat" enjeksiyonu ile tedavi seçeneği denenebilir. Metotreksat ilacı, hızla bölünen gebelik hücrelerinin büyümesini durduran, öldüren bir ilaçtır. Doktorunuz bu ilacı enjeksiyon olarak verecektir, kullanım için hastaneye yatırılmanız gerekebilir. Ayrıca ilacın etkili olup olmadığını anlamak için düzenli kan testleri yaptırmak ve yakın takibiniz gerekmektedir. Eğer ilaç tedavisi başarılı olursa cerrahi tedaviye ihtiyaç kalmamaktadır.
Cerrahi işlem başarı sağlıyor
İlaç tedavisi veya bekleme tedavisine uygun olmayan veya ilaç tedavisine cevap alınamayan kişilerde seçenek cerrahi tedavidir. Cerrahi yaklaşım olarak çoğunlukla kapalı yöntem denilen laparoskopik yöntem tercih edilir. Patlamamış bir tüp mevcut ise tüpe uygulanan küçük bir kesiden dış gebelik materyali boşaltılıp tüp iyileşmeye bırakılabilir. Buna salpingostomi adı verilmektedir, böylece tüp alınmadan tedavi gerçekleştirilir.
5 cm'den büyük dış gebeliğe cerrahi
Ciddi hasarlı tüpler, aynı tüpte tekrar eden dış gebelik, salpingostomi sonrası kontrol edilemeyen kanama, 5 cm'den daha büyük dış gebelik durumlarında tüpün alınması gerekir. Mümkünse tüpün bir kısmı bırakılmadan tamamen alınması daha iyi olur. Açık cerrahi, çok kan kaybetmiş şok veya pre-şok tablosundaki hastalarda, laparoskopik aletlerin hazırlanmasına müsaade edecek kadar zamanın olmadığı durumlarda gereklidir.
Tehlikeden korunmanın yolu doktora gitmek
Dış gebeliğin tehlikelerinden korunmanın en kolay yolu adet gecikmesi olduğunda vakit kaybetmeden doktora gitmektir. Bu sayede en erken zamanda saptanan dış gebelik kadına ve tüplere zarar vermeden tedavi edilebilir.
En az 3 ay sonra bebek denemesi yapılabilir
Eğer metotreksat tedavisi yapıldıysa en az 3 ay ara verilmesi gereklidir, ama daha kısa bir süre içinde hamilelik oluştuysa bebekte kesinlikle bir sorun olur anlamına gelmez. Kapalı ameliyat yöntemiyle müdahale edildiyse 2 adet dönemi sonrası gebelik için uygundur. Açık yöntemle ameliyat yapıldıysa yara iyileşmesi için yaklaşık 4-6 ay beklenmesi yerinde olacaktır.
Dış gebelik sonrası hamilelik
Dış gebelik geçiren kadınlar bu durumdan hem fiziksel hem de emosyonel olarak etkilenmektedirler ve akıllarında çok çeşitli sorular oluşmaktadır. Tüplerden en az biri duruyorsa, sağlıklıysa ve ek bir problem yoksa tabi ki tekrar gebelik mümkündür. Ancak dış gebelik geçirildiğinde tekrar dış gebelik oluşma olasılığı artmaktadır ve sayısıyla doğru orantılıdır. Bu oran geçirilen tek bir dış gebelik için yüzde 5-20 iken iki kez geçirildiğinde yüzde 32 olarak bildirilmiştir.
Rahim içi gebelik oranları tüp alınan yani salpenjektomi yapılan ve yapılmayan cerrahiler sonrasında benzerdir. İstisna olarak, dış gebeliğin tekrarlama olasılığı tüpteki hasarlı kısım çıkarılıp uç uca dikildiyse anlamlı olarak artmaktadır. Anastomoz yapılanlarda gebelik oranları da diğer cerrahi seçeneklerine oranla daha azdır.
Tek tüpün alınması gebelik olasılığını etkiler mi?
Yapılan araştırmalarda sağlık sorunu olmayan genç çiftlerde düzenli ilişki ile bir yılın sonunda gebelik elde etme olasılığı yüzde 85, iki yılın sonunda yaklaşık olarak yüzde 90 olarak bildirilmiştir. Tek taraflı tüp alınmasından sonraki 2 yılın sonunda rahim içi gebelik olasılığı yaklaşık olarak yüzde 55-68 arası bildirilmektedir. Bununla beraber, tek tüpü alınmış ve diğer tüpü sağlam olanlar ile her iki tüpü de sağlam olup hiç tüp ameliyatı geçirmemiş olan kadınların gebelik oranlarının karşılaştırıldığı spesifik bir çalışma bulunmamaktadır. Bu değerlerin yaş ile birlikte değişiklik gösterdiği unutulmamalıdır. Sonuç olarak, dış gebelik geçirilmesi bir daha gebelik olmayacağı anlamına kesinlikle gelmemektedir ve yüksek olasılıkla tekrar gebelik oluşacaktır.
Normal gebeliğe benzer belirtilerle gelişen dış gebelik, anne adaylarını "Bir daha çocuğum olmayacak mı?" gibi sorulara iterken, doğru teşhis ve tedaviyle dış gebelik problemi çözülebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Koray Özbay, dış gebelikle ilgili merak edilenler hakkında bilgi verdi.
Gebelik rahim dışında oluşuyor
Dış gebelik rahim dışında yerleşmiş gebelik olarak tanımlanır. Yani döllenmiş bir yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesine dış gebelik denmektedir. Döllenmiş olan yumurta herhangi bir nedenden dolayı tüplerden rahim boşluğuna kadar olan geçişini tamamlayamadığında dış gebelik meydana gelmektedir.
Belirtiler normal hamilelikle karışıyor
Dış gebelik belirtileri, düşükler, erken dönem normal hamilelik, apandisit, yumurtalık torsiyonu, yumurtalık kisti yırtılması, idrar yolu taşları, sindirim sistemi problemleri ve genital enfeksiyonlar ile benzediği için ayırıcı tanıda dikkatli davranılması gerekir. Adet gecikmesi, gebelik testlerinin pozitif olması, bulantı, kusmalar, memelerde hassasiyet normal gebelikte olduğu gibi dış gebelikte de görülür. Bu nedenle dış gebelik, anne adayları için en fazla normal hamilelikle karıştırılabilecek bir olgudur.
35 yaş üstü olmak da risk
Cinsel açıdan aktif olan her kadın dış gebelik riski altındadır. Ancak bu anlamda en belirgin risk faktörleri arasında anne yaşının 35 ve üstü olması, sigara kullanımı, düşük öyküsü, endometriozis hastalığı, sadece progesteron içeren doğum kontrol haplarının kullanımı, doğurganlık ilaçlarının kullanımı, anne adayının kısırlık ya da tüp bebek tedavisi görüyor olmak, rahim-yumurtalık iltihapları, başarısız tüp bağlama işlemi, karın içi cerrahi, spiral kullanımı ve tubal cerrahi vardır. Dış gebeliğin klasik klinik bulguları, alt karın ağrısı yani kasık ağrısı, vajinal kanama veya lekelenme, adet tarihinde gecikmedir.
Gebelik testiyle tanı
Dış gebelik sadece fiziksel muayene ile teşhis edilemez. Tanı için istenen beta-hCG ve progesteron düzeylerini belirleyen kan testleridir. Beta-hCG seviyeleri iki günlük sürede aynı kalıyor veya uygun oranlarda artmıyor ise ve 1500 üstü değerlerde vajinal ultrasonda gebelik kesesi görünmüyorsa dış gebelik düşünülebilir. Eğer beta-hCG iyi artış göstermiyor veya artmıyor ise tanı amaçlı küretaj da düşünülebilir. Dış gebeliğiniz olduğundan şüpheleniliyorsa zaman geçirilmeden bir kadın doğum uzmanına başvurulması ve bu tetkiklerin hızlıca yapılması gerekmektedir.
Beta-hCG hormonunun rolü
Gebelikte merak edilen konulardan biri de beta-hCG hormonudur. Pek çok anne adayı beta-hCG hormonu testi sonucuna göre hamile kaldığını bilir, ancak bu hormonun yüksek olması, o kişide gebeliğin rahim içinde olduğunu göstermez. Dış gebelikte de beta-hCG hormonu yüksek gelebilir. Dış gebelik tespitinde sadece bir kez beta-hCG testi yapmak yeterli değildir. Bu testin 2 gün arayla tekrarlanmasıyla birlikte ultrasonografi ile dış gebelik olup olmadığı denetlenmelidir.
Enjeksiyonla dış gebelik tedavisi
Dış gebelik tespit edildiğinde üç tür tedavi yaklaşımı olabilir. Uygun kişilerde bekleme yolu seçilebilir. Hastanın durumu dengeli ve uygun şartlar mevcut ise "Metotreksat" enjeksiyonu ile tedavi seçeneği denenebilir. Metotreksat ilacı, hızla bölünen gebelik hücrelerinin büyümesini durduran, öldüren bir ilaçtır. Doktorunuz bu ilacı enjeksiyon olarak verecektir, kullanım için hastaneye yatırılmanız gerekebilir. Ayrıca ilacın etkili olup olmadığını anlamak için düzenli kan testleri yaptırmak ve yakın takibiniz gerekmektedir. Eğer ilaç tedavisi başarılı olursa cerrahi tedaviye ihtiyaç kalmamaktadır.
Cerrahi işlem başarı sağlıyor
İlaç tedavisi veya bekleme tedavisine uygun olmayan veya ilaç tedavisine cevap alınamayan kişilerde seçenek cerrahi tedavidir. Cerrahi yaklaşım olarak çoğunlukla kapalı yöntem denilen laparoskopik yöntem tercih edilir. Patlamamış bir tüp mevcut ise tüpe uygulanan küçük bir kesiden dış gebelik materyali boşaltılıp tüp iyileşmeye bırakılabilir. Buna salpingostomi adı verilmektedir, böylece tüp alınmadan tedavi gerçekleştirilir.
5 cm'den büyük dış gebeliğe cerrahi
Ciddi hasarlı tüpler, aynı tüpte tekrar eden dış gebelik, salpingostomi sonrası kontrol edilemeyen kanama, 5 cm'den daha büyük dış gebelik durumlarında tüpün alınması gerekir. Mümkünse tüpün bir kısmı bırakılmadan tamamen alınması daha iyi olur. Açık cerrahi, çok kan kaybetmiş şok veya pre-şok tablosundaki hastalarda, laparoskopik aletlerin hazırlanmasına müsaade edecek kadar zamanın olmadığı durumlarda gereklidir.
Tehlikeden korunmanın yolu doktora gitmek
Dış gebeliğin tehlikelerinden korunmanın en kolay yolu adet gecikmesi olduğunda vakit kaybetmeden doktora gitmektir. Bu sayede en erken zamanda saptanan dış gebelik kadına ve tüplere zarar vermeden tedavi edilebilir.
En az 3 ay sonra bebek denemesi yapılabilir
Eğer metotreksat tedavisi yapıldıysa en az 3 ay ara verilmesi gereklidir, ama daha kısa bir süre içinde hamilelik oluştuysa bebekte kesinlikle bir sorun olur anlamına gelmez. Kapalı ameliyat yöntemiyle müdahale edildiyse 2 adet dönemi sonrası gebelik için uygundur. Açık yöntemle ameliyat yapıldıysa yara iyileşmesi için yaklaşık 4-6 ay beklenmesi yerinde olacaktır.
Dış gebelik sonrası hamilelik
Dış gebelik geçiren kadınlar bu durumdan hem fiziksel hem de emosyonel olarak etkilenmektedirler ve akıllarında çok çeşitli sorular oluşmaktadır. Tüplerden en az biri duruyorsa, sağlıklıysa ve ek bir problem yoksa tabi ki tekrar gebelik mümkündür. Ancak dış gebelik geçirildiğinde tekrar dış gebelik oluşma olasılığı artmaktadır ve sayısıyla doğru orantılıdır. Bu oran geçirilen tek bir dış gebelik için yüzde 5-20 iken iki kez geçirildiğinde yüzde 32 olarak bildirilmiştir.
Rahim içi gebelik oranları tüp alınan yani salpenjektomi yapılan ve yapılmayan cerrahiler sonrasında benzerdir. İstisna olarak, dış gebeliğin tekrarlama olasılığı tüpteki hasarlı kısım çıkarılıp uç uca dikildiyse anlamlı olarak artmaktadır. Anastomoz yapılanlarda gebelik oranları da diğer cerrahi seçeneklerine oranla daha azdır.
Tek tüpün alınması gebelik olasılığını etkiler mi?
Yapılan araştırmalarda sağlık sorunu olmayan genç çiftlerde düzenli ilişki ile bir yılın sonunda gebelik elde etme olasılığı yüzde 85, iki yılın sonunda yaklaşık olarak yüzde 90 olarak bildirilmiştir. Tek taraflı tüp alınmasından sonraki 2 yılın sonunda rahim içi gebelik olasılığı yaklaşık olarak yüzde 55-68 arası bildirilmektedir. Bununla beraber, tek tüpü alınmış ve diğer tüpü sağlam olanlar ile her iki tüpü de sağlam olup hiç tüp ameliyatı geçirmemiş olan kadınların gebelik oranlarının karşılaştırıldığı spesifik bir çalışma bulunmamaktadır. Bu değerlerin yaş ile birlikte değişiklik gösterdiği unutulmamalıdır. Sonuç olarak, dış gebelik geçirilmesi bir daha gebelik olmayacağı anlamına kesinlikle gelmemektedir ve yüksek olasılıkla tekrar gebelik oluşacaktır.
Hiç yorum yok